{ "title": "Psikolojik Kaşıntı", "image": "https://www.kasinti.org/images/psikolojik-kasinti.jpg", "date": "21.01.2024 10:44:48", "author": "RAMAZAN ATAY", "article": [ { "article": "
Psikolojik kaşıntı, Kaşıntının tıp Literatüründe bilinen adı ‘pruritus‘tur. Vücudumuzun herhangi bir noktasında hissedilebildiği gibi sadece belli bir alanda da oluşabilir ve bu zorlu kaşıntılar sinir bozucu bir düzeye ulaşabilir. Bazı anlarda kaşıntıyla beraber ciltte oluşan kabartı veya kızarıklık gibi daha farklı belirtiler de meydana gelebilir. Kaşıntının en temel nedenleri arasında şunları sayabiliriz: bağırsak parazitleri, mantar enfeksiyonu, alerjik reaksiyonlar, böcek ısırıkları, hormonal değişimler veya sistematik hastalıklardır. Tiroit bezi, karaciğer ve böbrek hastalıkları ile bağışıklık sistemindeki değişiklikler de kaşıntıya neden olur.

Bazı durumlarda öfkelendiğimizde elimizin aniden yüz bölgesine gittiğini fark ederiz. Farkında olmadan yaptığımız bu hareketin sonucunda kaşınıyoruz ve kaşınmaktan yüzümüzde yaraların oluşmasına neden oluruz. Bu davranışı bilincimizin dışında yani otomatik bir hareket olarak refleks halinde yaparız ve çoğu zaman neden kaşındığımızı anlamayız. Bir anlam veremeyiz bu duruma. Ancak bu kaşıntının var olan bir bölgenin daha da çok kaşınması mı ya da hiç kaşınmasını gerektiren bir durum ortada bulunmazken mi kaşınıyor bunun ayrımına varmak kimi zaman oldukça zordur.

İnsan vücudunda kaşıntı çok çeşitli nedenlerle ortaya çıkabileceği gibi bunun en fazla görülmesi ise alerjik sebeplidir. Bir diğer sebebi de psikolojiktir. Psikolojik kaşıntıların en önemli farkı canımızın sıkıldığı anlarda yahut endişelendiğimiz zaman mutlaka istemsiz bir şekilde ve aniden kaşınmaya başlamamızdır. Bu durumlarda ise kaşıntılı halimiz birdenbire artar ve bu yerlerin en büyük niteliği boyun ve ellerin üstü gibi çok kolay ulaşıla bilinir alanlar olmasıdır. Psikolojik kaşıntıların elimizin ulaşmadığı bir bölgede olması çok az görülen bir durumdur. Bu bölge normal zamanlarda kaşınmadan durduğu halde endişe öfke ve sıkıntı ile birdenbire kaşınmaya başlamakta çoğu zamanda kabuk tutacak derecede çok kaşınıp hastayı rahatsız etmektedir. Gençler ile çocuklarda daha nadir olduğu halde erişkin erkeklerde ve genç yaştaki kızlarda daha fazla görülebilmektedir. Psikolojik kaşıntılar bazı zamanlarda kaşıntı ilaçlarına çok zor yanıt vermekte hatta yanıt bile vermez iken kimi zamanlarda ise yine yanıt vermeyip hiç değişmediği sanıldığı halde uygun bazı psikiyatrik tedavi yöntemleri ile çok kısa bir sürede düzelmekte ve kaşıntı yerinin kaybolduğu gözlemlenmektedir. Ancak bazı sinirsel belirtilerin yeniden bozulduğu durumlarda tekrar kendisini göstermektedir ve neden sonra kaşıntı yeniden kaldığı yerden devam edebilmektedir. Sürekli kaşınan hastaların en büyük niteliklerinden biri sıklıkla sorunlu hareketlerinin olması, ellerinin kontrolden çıkmış bir şekilde el, boyun ve yüze gitmesidir. Başlarda bu durumun farkında olmadan yapan hastalar, farkında olduklarında ise bir an dururlar ancak sonra tekrar devam ederler.

“Yapma” demenin hastanın kendisine psikolojik anlamda bir işe yaramayacağı gibi yapma dendikçe farkında olmadan kaşınmanın etkisini daha da çok arttırırlar. Kaşıntılarımız belirdiği durumlarda bu davranışın psikolojik temelli olduğunu ayırt edemezsek yapmamız gereken şey doktor kontrolünde kaşıntının tedavisini görmektir.
" } ] }